Hatice Kübra Deveci – 1999 / Kahramanmaraş

Televizyonlarda şiddet içerikli film ya da diziler başlamadan önce “Burada anlatılanlar sadece hayal ürünüdür gerçek kişiler ve kurumlar ile alakası yoktur” yazar ya hani; Filistin’e ilk girdiğim de etrafımda dolaşan eli masum kanına bulaşmış İsrail askerlerini görünce o ekranda geçen yazı gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Biz televizyon seyreder gibi konforlu evlerimizde çay eşiğinde izliyorduk onların filmini ama tek bir farkla orada yaşanan olayların gerçek kişiler ve kurumlar ile alakası vardı. Ve orada silahlar da gerçekti ölümde ama bizler sadece vicdan azabını bastırmak adına klavye üzeri iki yazı yazarak o mazlum kardeşlerimizin destekçisi olmuşuz bunca zamandır… Biz klavye üzerinden kahramanlık yaparken o İsrail askerlerinin var olmasına ve her gücü o masum kardeşlerimizin üzerinde göstermelerine karşın hâlen sağlam bir inanış ile dimdik duran Filistinli kardeşlerimdi asıl kahramanlar. Evinin ve hâlinin durumu ortada iken misafir evinin yakınına geldi diye hemen bir çay döküp bize ikram eden Filistinli teyzemdi asıl kahraman. Bizleri görünce yüzü gülen cüssesi küçük ama cesareti büyük isimlerini sorduğumuzda Halit bin velideler İbrahimler Yakuplar Selahaddinlerdi asıl kahramanlar. Sana bunu hediye etmek istiyorum alır mısın diye sorduğumda Ben şuan tokum sen onu karnı aç birine ver diyen vakarlı duruşuyla örnek olan o çocuktu asıl kahraman… Kahramanlığın kitabı yazılmaz bizzat şahit olunurmuş bana bunu kanlı canlı ifade etti Filistin halkı.

Gidin görün şahit olun kardeşlerim. Allah’ım bana da nasip et diye her gün beş vakit edeceğiniz dua olsun kalbiniz de.

Beklediğini dua ederek Allah’tan bekleyen asla hüsrana uğramaz imiş, Kudüs seferi bana bunu da öğretti…

Senelerdir ettiğim duamı hayatımda belki de hiç görmediğim ;”ben gidemiyorum bari şu kıyıda köşe de nefsimin köleliğinden azat ettiğim helal paramı vereyim de benim yerime gidecek olan görsün o kutlu beldeyi şahit olsun oralara” diye düşünen insanların samimiyet ile örülmüş gönül köprüsünün nasibinden nasiplenmek de en büyük şükür sebebimdir. Sizler bana sevdamın biletini verdiniz ve orada ilk ezberimi ezberlememe vesile oldunuz. İnanın attığım her adımda sizleri de andım o mübarek yerde. Siz şu âcizin yıllardır hayalini kurduğu sevdasına vuslatında birer aracı oldunuz ya Rahman da sizlere iki dünya da afiyet huzur ve O diyarın bereketinden versin. Sizler artık Mescit-i Aksa özgür iken yanında saf tutmayı niyet ettiğim kişilersiniz… Rabbim her daim bu projeye gönül vermiş herkesten razı olsun âmin.